Her gün sokakta birbirinden sevimli kediler ve köpeklerle karşılaşıyoruz.
Bazen korktuğumuz için yolu bile değiştireceğimiz kadar korkutan hayvanlardan kaçmaya çalışırken bazen de sadece başını okşamakla ve sevmekle yetindiğimiz güzel canlılar.
Her canlı özeldir ve özellikle korunmaya muhtaçsa biz insanlara düşen de o görevi yerine getirmektir.
Bu aralar en çok gündemde olan ve konuştuğumuz konulardan bir diğeri de hayvanların işkence görmesi ve öldürülmeleri.
Dövüldüler, işkence edildiler, aç susuz bırakıldılar, tecavüze uğradılar. Suçlular ise en fazla bin lira para cezasına çarptırıldı.
Neden mi?
Çünkü kanun hayvanlara yapılan her türlü kötü muameleyi suç olarak görmüyorlar.
Bitti mi para cezası verilince bunlar hayır parası olan adam parasını verip tekrardan mı yapsın bu işkenceyi.
Savunmasız küçücük bir canlıya bu canice saldırıların nasıl yapılmış olduğunu anlamak mümkün değil.
Tüyler ürperten olaylara, hayvan istismarlarına, görmek istemediğimiz görüntülere çoğu kez tanık oluyoruz hemen hemen her gün Türkiye’nin her köşesinden iç acıtan haberler görüyoruz.
Taksim’ in simgesi olan “ebru” isimli köpeğin dövülerek öldürülmesi, çöp arabasına canlı olarak atılan yavru köpek, Ankara’da bulunan toplu köpek mezarlığı ve köpek cinayetlerinin belediye ekipleri tarafından zehirli iğnelerle yapıldığı iddiası bunlar gibi daha birçok haberlerle karşılaşıyoruz.
Sokaklarda yakılan, zehirlenen, taşlanan, asılan, açlığa ve susuzluğa bırakılan, tecavüz edilen, işkence yapılan köpek ve kedilerin gün geçtikçe artıyor.
Soruyorum şimdi asıl hayvan olan kim? Bunları yapan insan evlatlarının ya aklı dengesi yerinde değildir ya da tam bir canidirler.
Bu topluma onlarında birer canlı olduklarını, onlarında bizler gibi canı yandıklarını öğretemedik.
Nedense bir türlü sevilemedi hayvanlar çoğunluk tarafından, bitmedi gördükleri zulüm ve işkence.
Peki, ama neden?
Hayvanlar canlı yerine koyulmuyor mu? Gerekilen şeyler uygulanmıyor mu?
Sorulan her sorular zihinde cevapsız kalıyor çünkü bunların geçerli bir açıklaması yok. Unutmayalım ki hayvanlar bu dünyaya bize kölelik yapmak için gelmiyorlar.
Bizler dışarda gördüğümüz bir hayvan üşüyor, aç diye üzülüp bakmak isterken bu caniler hangi acımasızlıkla bunları yapıyorlar diye düşünmeden edemiyorum.
Bu insanlar hala sokakta nasıl dolaşabiliyor rahat rahat.
Sanki bir daha yapmayacaklarmış gibi elini kolunu sallaya sallaya nasıl serbest kalabiliyorlar merak ediyorum açıkçası.
Hayvanlara yapılan her türlü istismara hayatımızın her anında milletçe karşı duralım.
Gandhı’nın, “bir ülke hayvanlarına gösterdiği davranıştan belli olur” sözünü hatırlatıyorum sizlere.
|