2018-2019 eğitim-öğretim yılı başladı.
Çocuklar çok sevinçli ama veliler açısından bakılırsa okulların açılması fazla sevinçle karşılanmadı.
Çünkü eğitim-öğretim yılının başlamasıyla ihtiyaçlar çoğalacak. Ev giderlerine bir yenisi daha eklendi. Okul giderleri..
Şu zamanda okul giderlerini karşılayacak ekonomik durum açısından çok zor..
Giyim, gıda, ulaşımın yanı sıra okul araç ve gereçlerine de zam gelmiş durumda.
Son günlerde Doların artışı öğrencilerin okul kıyafetlerinin artmasına neden oldu. Öğrencilerin kırtasiye masrafları ve okul kıyafetleri yüzde 30-40 oranında zam gördü.
Dolar kurunun yükselmesi demek; yoksulluğun, işsizliğin, işyeri kapatmalarının artması, asgari ücretlinin, emeklinin açlığa mahkûm edilmesi demektir.
Aslında bu işte fırsatçılara da gün doğdu diyebilirim…
Misliyle ürünlere zamlı etiketleri yapıştırdılar…
Onların gözünde vatandaş mecbur bir şekilde bunu alacak düşüncesi mevcut.
Çünkü insanlar çocuğunu okutmak için kitap, defter, ayakkabı, okul kıyafeti alacak.
Aslında bu süreçte hep birlikte fedakârlık yapmamız gerekmez mi?
Bu fedakârlığı vatandaş mı yapacak? Vatandaş nasıl yapacak? Vatandaşın geliri aynı sonuçta.
Yani işin içinden çıkılmaz bir boyutta şuan
Firmalar, dolar artışında fiyat artışına gidiyor burada kim fedakârlık yapacak?
Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Turhan Çakar, okulların sorunlarla açıldığını belirterek özellikle eşleri çalışmayan iki çocuklu ve açlık sınırının altında yaşayan asgari ücretli ailelerin okula giden çocuklarının giderlerini karşılamalarının mümkün olmadığını söyledi.
Türk-İş’in araştırmasına göre, Ağustos 2018’de açlık sınırı 1. 812TL olarak açıklanmıştı.
Bu nedenle, asgari ücretlilerin, okula giden çocuklarının ulaşım, yemek ve diğer okul giderlerini karşılamaları mümkün görünmüyor.
|