|
|||
![]() |
HASTA ETMEDEN GİT ARTIK | ||
Aysel BAHADIR | |||
Biz insanlar eskiyi özler, gelecekte de, eski günlerden daha güzelini bekleriz, umutlanırız. Hani eskiden teknoloji bu kadar gelişmeden yol kenarlarında dizilmiş kartpostallar satılırdı. Bizler gider bayramlarda, yılbaşlarında tek tek bakar en güzel olanı seçmeye çalışırdık. Eve gelince tek tek yazar, ileride daha güzel günler temenni ederdik. Sonra postaneye gider, pul yapıştırır, gönderirdik. Hatta zamkın o mide bulandırıcı tadını bile umursamazdık. Bizlere de karşılığı gelirdi sevdiklerimizden. Yılbaşında en çok çam ağaçlı, simli karlarla kaplı, küçük bir ev olanları seçilirdi. Ne güzel seviliyoruz derdik. Pırıl pırıl parlayan simler içimizi ısıtırdı. Postacının getirdiği zarfı alırken adrenalinimiz yükselir, bir an evvel açıp okumak isterdik. Bitti gitti o güzellikler. Öyle ya daha kolayı geldi! Bir parmak hareketiyle cep telefonundan, hem de hiç kolunu bile oynatmadan herkesin toplu olarak toplu olarak yılbaşısını kutlayabiliyorsun. Teknoloji geldi gelmesine de; yan etkilerini tolere edemedik. Heyecan sevinç bitti gitti. Ruhsuz bir kutlama, kişiye özel karta yansıtılan sevgi alışverişi son buldu. Derken geldi çattı, başımızın belası korona virüs! Yılbaşında, bayramlar da bile bir araya gelememeler…Hatta insanlara plaka gibi hes kodu yapıştırıldı. İzinsiz çıkamamalar, çocuklarından, dostlarından ayrı bayramlar, yılbaşılar beterinde beteri var dedirtti. Hastalanmadan, ölmeden sağ kalabilmeye şükür eder olduk. Değil kendinden başkasını düşünmek, kendimizle mücadele edip başkalarından uzak durur olduk. Eskiden gelecekte daha güzel günler beklerken, madalyon tersine döndü ve eski günlere geri dönebilmeyi hayal eder olduk. Meğerse bizler ne kadar özgür ve mutluymuşuz. Eskiden ne kadar zorluk çekerdik derken, alüminyum tencereler ovulacak, şofbenler yakılacak, çocuk bezleri yıkanacak, çamaşırlar kaynatılacak çitilenecek, sobanın üzerindeki telde saatlerce kurutulacak, çocukların yakaları kolalanacak diye sızlanırken ne kadar mutluymuşuz. Mutsuz, ruhsuz, itici, sıcaklığını hissetmediğimiz, sıcak ama soğuk, çoluk çocuğa, dostlara ulaşamamanın zorluğuyla yaşar olduk. Komşularımızla oturup içilen çaylar, bir tek babanın çalıştığı evlerde bile bir lokma ekmek borçsuz harçsız yenir, ödeyemedik derdi olmazdı. Herkes birbirinin yüzündeki minnacık bir sivilceyi bile görürdü. Unuttuk; Ağız dolusu gülmeyi, kuzinenin üzerinde demlenen çayı, sobanın üzerindeki kestaneleri, mısır patlaklarının lezzetini! Gelecekten mutlu günler beklerken, geçmişteki mutlu günleri bile bulamadık. Sevgili arkadaşlar; belki size simleri dökülen bir kart gönderemedim ama kötünün de kötüsünün gelmemesini temenni ederim. İleride bir masal gibi bu günleri çocuklarımıza, torunlarımıza anlatmanın zaferini yaşayabilmeyi, bitti gitti diyebilmek, sağ ve sağlam kalabilmeyi diliyorum. Sağlıklı kalın, her zorluk bir gün biter. Sonu olmayan hiçbir şey yoktur. Önemli olan hikayenin sonunun mutlu bitmesidir. Ben sizlere ileride güzel hikayeler anlatabilmenizi diliyorum. Özgür, sağlıklı, mutlu kalınız |
|||
Etiketler: HASTA, ETMEDEN, GİT, ARTIK, |
|