31 Mart Yerel Seçimlerinden tam 36 gün sonra, itiraza binaen, Yüksek Seçim Kurulu(YSK) kararı ile İstanbul Büyük Şehir Belediye seçimleri iptal edildi.

Ekrem İmamoğlu, sandıkta kazandığı seçimi, YSK’da kaybetti böylece.

Anlaşılmayan işler oldu bu karambol de. Büyükşehir, başkanlık, muhtarlık ve meclis üyeliği gibi bir zarf içine çok oy kullanılarak yapılan seçimin iptal edilmesi, çook daha su kaldırır.

Elbette, evvelemirde ‘Demokrasi’ tartışmaya açılacak.23 Haziran’da yapılacak olan 2. İstanbul seçimi, büyük ihtimalle İstanbul seçmeni için ‘İşkence’ olacak.

Yeniden seçim için yapılacak masrafın, mübarek ramazan ayı açısından bakıldığında büyük israf olduğu gerçek. Daha fenası, sandıktan çıkanın kabul görmemesi yüzünden, ‘Hak’ üzerine yapılan israf…

1977’de aynı durum Konya da meydana gelmiş. Havadan sebeple Anap. Adayı Mehmet Keçeciler’in kazandığı seçim iptal edilmiş. Yenilen seçimi Keçeciler fark atarak yeniden kazanmış.

Elbette bu bir ‘Denek’ olarak, tartışmaya açılabilir. İstanbul için yapılacak olan yeni seçim, sadece İstanbul’u ilgilendirmeyecek. 31 Mart’ta, ülke genelinde seçim olduğu için, herkes kendine düşmüştü ve İstanbul ilgi alanı olmaktan çıkmıştı. Şimdi, İstanbul herkesi ilgilendirecek. Türkiye’nin her yanından İstanbul’a ‘Seçmen’ olmasa bile ‘Çorbada tuzum olsun’ diye seçime girecek partilerin taraftarları akın erecektir.

İstanbul olarak, yüksek bir seyirci ve propagandist kalabalığı yaşayacaktır. Daha da önemlisi, İstanbul, 23 Temmuz’daki seçimde eskisine oranla daha gergin bir ortamda seçim yaşayacaktır.

İnanıyorum ki, İstanbul seçmeninin AKP ayağı da bu seçime eskisi kadar hızlı asılmayacaktır. İstanbul da seçime asılacak olanlar, büyük ihtimalle ‘Belediye’den bir şekilde nemalananlar olacaktır. Kim durduk yerde ‘akarını’ kaybetmek ister?

Ankara siyasi yönden, Türkiye’nin başkentidir. İstanbul ise Ekonomik yönden Türkiye’nin başkentidir.

İstanbul bir Sinop, bir Rize değildir. İstanbul’un Coğrafi alanının büyüklüğü kadar, ekonomik girdi-çıktısı da büyüktür.

Peki şimdi seçime kadar İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kim olacaktır?

Rivayet odur ki, kayyum niteliğinde atanacak İstanbul valisi bakacaktır. Tartışmaya giren 2. Şekil ise: Belediye meclisi kendi içinde bir başkan seçecek ve yeni başkan seçilene kadar koltuğu ‘Deruhte’ edecektir.

İstanbul Belediye seçiminin bu şekilde tarihe geçmesi ilginç olduğu kadar yanlış olmuştur. Taraflı-tarafsız bir dünya insan bu konuda serzenişlerini ortaya koyuyorlar.

Olaya ‘Aday’ açısından bakılmalı bence. Acaba İstanbul da seçim kaybeden ‘Binali Yıldırım’ ne düşünüyordur bu konuda?

YSK’nın bu kararı, sadece iç politikayı ve iç ekonomiyi karıştırmadı, yeniden örgütlenen Cumhurbaşkanlığı Sistemi çalışmalarını da etkileyecek.

Bu sistem içindeki gelişmeler ‘İptal edilen seçime göre’ yeniden tartışılacak.

Çünkü, bu iptal kararı, toplumun küçük bir kesimi tarafından değil, büyük kısmı tarafından eleştiriliyor.

Ekrem İmamoğlu, seçim kazanmış, mazbata alıp koltuğa oturmuş olmanın yanında, koltuğu altından alınan mağdur olarak tarihe geçmiş olacak.

Bu seçim, gerçekten ilginç olacak.