google-site-verification=xfFz-F1IWG-jrKWY1FSzE2BoEKXyCxwkXubRPveg5wU
|
|||
![]() |
Sosyal medyanın hayatımızdaki rolü | ||
Arife GÜLERYÜZ | |||
inanisgazetesi@gmail.com | |||
Günümüzde sosyal medya hepimizin hayatında çok önemli bir yer tutuyor. Her kesimden farklı düşüncelere sahip olan insanlar bu ağ üzerinden söylemek istediklerini yazıya, karikatüre veya herhangi bir fotoğraf üzerinden yaptıkları paylaşımla fikirlerini öne sürüyor. Ama konuya yeterli hâkimiyette olmayan insanlar da paylaşım yapıyor tabi.. Türkiye’de genele bakarsak insanların %90 ‘ı sosyal medya kullanıcı. Artık bu kullanıcıların yaş sınırlaması dahi yok. Teknolojinin hızlı bir şekilde ilerlemesi insanların üzerinde ki iyi ya da kötü olarak roller kazandırıyor. Bir genelleme yaparsak, bilgisayar kullanımına ortalama 8 yaşında başlanıyor. İnternet kullanımına ise ortalama başlama yaşı 9’dur. Bu da ebeveynlerin erken yaşta çocuklara kendi kullanımına ait bilgisayarlara sahip olmalarına öncelik yaratıyor. Çocuklar erken yaşta her türlü bilgiyi edinme konusunda (İyi-kötü yönlerde) farklı farklı bilgilere sahip olabiliyor. Aslında bu da yeni yetişen genç nesiller için bir yönden çok faydalı ama bazı amacı belli olmayan konularında yayınlanma olanakları olduğu için faydasız. Bu konuda da aile bireylerin takibi çok önemli. İstatistiklere göre bilgisayar ve internet kullanım oranları 16-74 yaş grubundaki bireylerde sırasıyla %54,9 ve %61,2 oldu. Yaklaşık on hanenin sekizi internet erişim imkanına sahip. Hanelerin %96,9’unda cep telefonu var. İnternet kullanım amaçları arasında sosyal medya yine ilk sırada . İnternet kullanım amaçları dikkate alındığında, internet kullanan bireylerin %82,4’ü sosyal medya üzerinde profil oluşturma, mesaj gönderme veya fotoğraf vb. içerik paylaşırken, bunu %74,5 ile paylaşım sitelerinden video izleme, %69,5 ile online haber, gazete ya da dergi okuma, %65,9 ile sağlıkla ilgili bilgi arama, %65,5 ile mal ve hizmetler hakkında bilgi arama ve %63,7 ile İnternet üzerinden müzik dinleme (web radyo) takip etti. İnternet kullanan bireyler, kişisel amaçla kamu kurum/ kuruluşları ile iletişime geçmek veya kamu hizmetlerinden yararlanmak için interneti kullanma oranı %61,8 oldu. Bu oran önceki yılın aynı döneminde (2014 Nisan-2015 Mart) %53,2’ydi. Kullanım amaçları arasında kamu kuruluşlarına ait web sitelerinden bilgi edinme %54,8 ile ilk sırayı aldı. Aslında internet kullanıcılarının en çok kullandığı bir yöntem de internet üzerinden alışverişin artması. Ama bu alışveriş sitelerinin de dolandırıcılık yöntemlerinin de fazla olduğu da gözden kaçmamalı . Bir çok insan bu internet üzerinden yaptığı alışveriş yüzünden çoğu kez aldığı ürün yüzünde hüsrana uğramış ya da parasını ödediği halde ürünü gelmemiş. İnternet üzerinden alışveriş yapan bireylerin 2015 yılı Nisan ile 2016 yılı Mart aylarını kapsayan on iki aylık dönemde %60’ı giyim ve spor malzemesi, %29,7’si seyahat bileti, araç kiralama vb, %25,8’i ev eşyası (Mobilya, oyuncak, beyaz eşya vb), %21’i elektronik araçlar (Cep telefonu, kamera, radyo, TV, DVD oynatıcı vb.), %19,8’i gıda maddeleri ile günlük gereksinimler (çiçek, kozmetik, tütün ve içeceklerin de dahil) satın aldı. İnternet üzerinden 2015 yılı Nisan ile 2016 yılı Mart aylarını kapsayan on iki aylık dönemde satın alış ya da sipariş veren bireylerin %24,9’u sorun yaşadı. En çok karşılaşılan sorunlar %44,9 ile ‘teslimatın belirtilenden daha yavaş olması’ ve %42,1 ile ‘yanlış veya hasarlı ürün veya hizmetin teslim edilmesi’ oldu. Yani internet, sosyal ağ, sanal ortamlar her ne kadar bilgi paylaşımı için insanların üzerinde çok etkisi olsa da kimi zaman zararları da oluyor. Sosyal medya araçları dediğimizde, insanların kendilerini yansıttıkları, fikirlerini sundukları mecralardan bahsediyoruz. Bu, iletişim açısından güzel aslında. Ama abartıldığı durumlarda sıkıntılar olabiliyor. Sürekli kendinden bahsetmek, narsist eğilimlere sebep olabiliyor mesela. Sosyal medya araçlarının sürekli kontrol edilmesi dikkat dağınıklığına ve iş/okul hayatında başarısızlıklara yol açabiliyor. İnsanlar kendilerinden bir şeyler paylaştıklarında, beğenilme arzusu ile bunu yaptıkları için, bu beklenti karşılıksız kaldığında mutsuz olabiliyorlar. Ek olarak, belki de en önemli sorunlardan bir tanesi, insanlar kendilerini diğer insanlarla karşılaştırıyor. Hâlbuki kullanıcılar, sosyal medyada sadece mutlu oldukları zamanlara ait şeyleri paylaşırlar. Her zaman mutlularmış gibi görünürler bu yüzden. Bu da insanlar arasında kıskançlığın yayılmasına sebep olur. O yüzden sosyal medyayı kullanmak için bazı konularda daha dikkatli olmak da gerekebiliyor.
|
|||
Etiketler: Sosyal, medyanın, , hayatımızdaki, rolü, |
|