KILIÇDAROĞLU NEDEN TARTIŞILIYOR?

Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri ardından, gündem ekonomi ve siyasete olarak da Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı ve millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu.

14 ve 18 Mayıs seçimleri öncesini bir hatırlarsak;

21 yıldır tüm seçimleri kazanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı bu kez yenmek için muhalefet partileri bir proje hazırladılar.

Projede; CHP ve İYİ Parti’nin yanında AK Parti’den ayrılıp parti kuran Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da ittifaka dahil edilerek “Millet İttifakı” adı altında bir birliktelik oluşturuldu.

Bu oluşumu elbette CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu önderlik etmişti.

İYİ Parti lideri Meral Akşener son toplantıda masayı terk etmiş ve 2-3 gün sonra yapılan istişareler sonrasında, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mahsur Yavaş’ın da kadroya dahil edilmesi ile 6’lı masa yeniden kurulmuştu.

Masa kuruldu kurulmasına da, fakat o masanın bir ayağı esniyordu.

Akşener’in masayı terk etmesinden sonra inandırıcılığını biraz olsun kaybetmişti.

Bazıları, “Bunlar bir araya gelse de, seçimi kazansalar da anlaşamazlar, dağılırlar” imajını silemediler bir türlü seçmenin gözünde.

Millet İttifakı bu kadroyu iki seçimde de korusa da, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da farklı bir hamle yaparak; AK Parti, MHP, Yeniden Refah Partisi, DSP, Hüda Par, BBP ile işbirliği yaparak seçimi kazanmasını bildi ama ikinci turda kazanabildi.

Sonuç olarak;

14 Mayıs’taki milletvekilliği seçimlerinde AK Parti yine Meclis’te çoğunluğu aldı,  MHP sayısını artırdı,  Yeniden Refah partisi ve Hüda par gibi partiler de milletvekili çıkarmış oldular.

Burada olan sadece Büyük Birlik Partisi’ne oldu. Daha önceki seçimde milletvekili olan BBP Genel Başkanı Mustafa Destici seçilemedi.

***

Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu hem o ittifakın oluşmasında, hem adaylığı süresince gerçekten herkesten daha fazla çalıştı.

74 yaşındaki Kılıçdaroğlu, 6’lı masanın etrafındaki tüm genel başkanlardan çok daha fazla çalıştı, çok fazla efor sarf etti.

Diğerleri de çalışıyor gibi göründüler.

Kılıçdaroğlu Türkiye’nin dört bir yanında mitinglere katıldı, televizyon programları, sosyal medya programları derken o yaşına rağmen dinçliğinden ve hafızasından hiçbir şey kaybetmedi.

Keşke 6’lı masanın diğer bileşenleri de Kılıçdaroğlu gibi çalışsaydı, Kılıçdaroğlu gibi seçmenle kucaklaşsaydı, Kılıçdaroğlu gibi Türkiye’nin 7 bölgesinde seçim çalışmalarına katılabilselerdi.

Onlar ne yaptılar peki?

CHP listesinden, hem de seçilecek garanti yerlerden milletvekili sıralamalarının önüne geçtiler ve amaçlarına da ulaştılar.

CHP sayesinde; Gelecek(11), DEVA(14), Demokrat(3), Saadet Partisi(10) yani bu 4 parti CHP listelerinden 38 kişi Meclis’e girmiş oldu.

CHP listelerinde bu siyasi partilere hem de seçilecek yerlerden kontenjan verince CHP’nin milletvekili sayılarında da elbette düşme olmuş oldu.

Sonuç olarak;

Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu kendi kazanamadığı gibi ortak olduğu partilerin 38 milletvekili çıkarmasında etkili oldu.

***

Elbette seçim bitti, şimdi CHP’de tartışılan konu 2024 yılında yapılacak seçimler öncesinde büyük kurultay yapılacak.

Kurultayda Kılıçdaroğlu’nun  “aday olsun mu, olmasın mı?” tartışılıyor.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP’nin Parti Meclisi ve MYK’sında bazı isimlerin değiştirilmesini istiyor doğal olarak.

Ancak, Kılıçdaroğlu’nun adaylığı konusunda İmamoğlu “imalı” konuşmaları kulislerde farklı da yorumlanıyor.

Kılaçdaroğlu ise doğal olarak “adayım!” veya “düşünüyorum” veya “aday olmayacağım!” demiyor, muallakta bırakıyor.

Kılıçdaroğlu elbette yeniden Genel başkanlığa aday olabilir.

Kılıçdaroğlu 2009’dan bu yana Erdoğan’ın karşısında tüm seçimleri kaybetmişti.

Sadece 2019’da İstanbul, Ankara, Mersin gibi büyükşehirlerin kazanılmasında büyük bir faktör olmuştu. Bunun dışında yaklaşık 10 seçimi kaybetmişti.

Siyasette, mutlaka şu kaygı vardır.

Bir genel başkan seçimi kaybetti ise onun artık kenara çekilmesi dinlenmesi gerekir.

Kılıçdaroğlu’nun da bu son seçimde Cumhurbaşkanı adayı oluşu ve seçimi kaybedişinin tek sorumlusu elbette kendisi sorumlu değildir.

O çok fazla çalıştı ama yanındakiler ona ayak uyduramadılar.

CHP kurultay yapacaksa, tartışılması gereken konu Kılıçdaroğlu değil, parti yönetiminin işleyişi, yapısal değişimi ve örgütsel başarısızlıklar da topyekün tartışılmalı ve sonuca bu şekilde ulaşılmalı.

CHP iktidar olmak istiyor ise tüm örgütlerde yapısal değişime gitmeli ki, bu da elbette zor bir ihtimal.

 CHP’nin bugünkü yapısı ile 2024’deki yerel seçimler de hayal gibi görünüyor.